Yani saptama yapmaktan midem bulandı artık. Sorunları, çelişkileri, bana göre yanlışları sapta babam sapta. Çözüm önerileri üret babam üret. Hiçbir anlamı yok ki.

İnsanlar çözümü değil çözümsüzlüğü görmek istiyorlar, sevinçleri değil acıları duymak istiyorlar. Zira kendi içlerinde çözülmemiş o kadar çok düğüm var ki. Zira çözümleri uygulamak için çaba göstermekten o kadar kaçınıyorlar ki. Zira başkalarının acıları ile uğraşmak o kadar rahatlatıcı geliyor ki insanlara. Zira kendi acıları ile uğraşmaktan o kadar korkuyorlar ki.

Yok babam yok, benden iyi yazar olmaz. Ben acıları göstermek istemiyorum ki. Göstermek istediğim güneşin doğuşunun muhteşemliği, insanların kalbindeki sıcaklık. Ama iyi yazar olmam için güneş battığında ortalıkta dolaşan yırtıcılardan bahsetmem gerekiyor. İnsanların içindeki sevinçleri değil karanlık yönleri deşmem gerekiyor.

Yahu bir dakika, iyi yazar ne demek ki? Yani çok okunan, dinamit tacirinin ödülünü alan mı iyi yazar. Yoooo! Onlar iyi pazarlamacı, onlar iyi terziler, okurlarının ölçüsünü iyi alıp güzel kumaştan şık elbiseler diken. İyi yazar olup da ne yapacaksın? Hayallerini, inançlarını mı satacaksın?

Bak anlatırken kendi yanlış düşüncemin farkına vardım. İyi yazar kötü yazar, iyi insan, kötü insan diye birşey yoktur. Kim ne vermek istiyorsa verir, kim ne almak istiyorsa alır. Ama birisi alsın diye birşey hazırlayıp veriyorsan o zaten ticarettir (ürünü ne olursa olsun)

Yahu bu yazıyı neden yazdım onu bile bilmiyorum aslında. Sanıyorum anlatırken birseyleri anlayacağımı biliyordum ve laf olsun diye size söylermiş gibi kendimle sohbet etim.

Ne diyelim, ben erdim mürüvvetime, siz çıkın kerevetinize…


Geri Dön ----- Mesaj Gönder