Cevaplara devam

-Kim önce insan oldu? Erkek mi, kadın mı?
-Cinsler arasında uyum ne demektir? Kadın ve erkeğin uyum içinde yaşaması mümkün müdür?
-Mutluluk gerçekten elde edilebilir mi? Yoksa mutluluk elde edilse bile asla farkına varılamayan mıdır?
-Varetmek için gerçekten yok etmek gerekli midir? Var eden veya yokeden ne hisseder?
-Aynı sosyo-ekonomik koşullarda yetişmiş ve yaşayan bir erkekle bir kadın aynı çiçeğe baktığında, aynı şeyleri mi hisseder?
-Kadın masumiyetini nasıl kaybetti? Kadın hiç masum oldu mu?
-Eğer kadın ve erkek toplum yargıları farklı olsa daha mı mutlu olurlar? Peki bu toplumsal yargıyı yaratanlar neden kendilerine mutsuzluğa mahkum ediyorlar?
-Beğenilmek arzusu sadece türün devamı için mi vardır?
-"Seni seviyorum" derken gerçekte ne hissediyoruz? Aşk gerçekten var mıdır?

--------------------O----------------------

En güzel sen misin, en güzel ben miyim, ben hala güzel miyim?

Beğenilmek arzusu gerçekten de insanlarda ve hayvanlarda ortak olan bir arzu ve tutku. Çok basite indirgendiğinde "türün devamı" için bunun gerekli olduğu sonucuna varmak hiç de zor değil. Öte yandan sürekli olarak tüm anlatımlarda savunulan bu durum gerçekte hakikaten bu kadar basit mi?

Belki %90 gerçek ama konu insan ve daha da önemlisi kadın olunca farklı bir boyutu da olduğu kesin. Beğenilmek salt üretkenliğini sürdürüp yaşamasına anlam yükleyen bir güdü değil kadının. Beğenilmek, üretkenliği olmasa da kadının kendine saygı duymasının en büyük unsuru. Artık çocuk doğuramayacak yaşta, hatta çok yaşlı olan bir kadın bile beğenildiğini farkettiği zaman daha bir gurulu görünür, daha dinç hisseder.

Bu sadece yılların verdiği bir alışkanlık mı yoksa ölüme karşı galebe çalmanın bir başka yöntemi mi? Yani kadın aslında geçen yıllara bozulan görüntüsüne rağmen hala farklı bir boyutta da olsa beğenilebildiğinde bunu erkekten farklı bir şekilde mi algılıyor. 

Erkek hangi yaşta olursa olsun genç bir delikanlının nitelikleri ile beğenilmeyi düşler. Zira içindeki hayvani güç ve güdü aslında cinselliği bittiği zaman onu doğrudan ölümü bekleme konumunda bırakır. Yani bir erkeğe "ne sevimli ve tonton bir dede olmuşsunuz" dediğinizde gözünde hüzünlü ama pek de sevinmemiş bir gülümsemeyi belki görürsünüz belki de görmezsiniz. Pek çok erkek bu duruma yöneticilik vasıflarını sürdürdüğü sürece de düşmez, zira hala belli bir gücü vardır.

Oysa kadına benzer bir şekilde yapılacak iltifat, onun için gurur duyulacak ve geçmiş hayatını değerlendirdiğinde başarılı bir eser meydana getirmiş insanlara has biraz buruk belki ama yine de kesinlikle gurur duyulacak bir iltifattir. Kadınların uyum sağlama ve kabullenme özellikleri erkeklerden kesinlikle daha fazla. Elbette istisnaları var. Belli bir yaşında olmasına rağmen hala kendisine genç kız gibi davranılmasını isteyen yaşlı  kadınlar var, yine de gözlemlendiğinde bunlari kırsal bölgelerden ziyade sehirlerde yaşayan kadınlar olduğu ortaya çıkar. Yani topraktan ve doğadan uzaklaşmış kadınlardır bunlar.

----------------------------O----------------------------

Bunun sahne tasarımına henüz bir fikir üretemedim. Konuyu tartışmam lazım, akıllı bir kadınla elbette.

----------------------------O----------------------------

Beni seçecek biliyorum

Tüm aynalar böyle söylüyor
Tüm arsız bakışlar da
    Midemi bulandıran
    Ama gururumu okşayan

Beni seçecek biliyorum

Tüm takvimler böyle söylüyor
Tüm hayasız teklifler de
    Canımı sıkan
    Canıma can katan

Beni seçecek biliyorum

Tüm arzularım böyle söylüyor
Tüm tanıdıklarım da 
    Beni kıskanan
    Ama etrafımda görmeden yapamadığım 

Geri Dön ----- Mesaj Gönder