Budizmin en sevdiğim yanlarından birisi dilencilik müessesesinin bağımsız ibadete katkı sağlayan bir fonksiyon olarak kurumsal bir yapıda olmasıdır. Benzer şekilde bunu yapan muhalif görünümlü yayın organları da var günümüzde  "Aman bizi destekleyin, kalplerinizi de istiyoruz, bağışlarınızı da. Çok açık sözlüyüz, gerçekleri en çok biz dile getiririz, gelin toplanın yamacımıza, küre ısınıyor, kalpler soğuyor, biz sevgi doluyuz, biz barış doluyuz. Kahrolsun küreselleşme!!!" 

Ancak ne yaparsam yapayım hiç bir şekilde sistem dışında durmaya gayret eden, dikkat çekmemeye gayret eden iyi niyetli ve saf insanları, "oradan olmazsa buradan" sisteme çağırıp duran bu adamlara inanmayı başaramadım. Platformsuzlara platform olup onları fişleyen böyle çabalara iyi niyetli bir iş gözüyle bakamadım. Zira bu fişlenen insanlar aslında belki de gerçekten çok az sayıdaki gerçek vicdan sahibi insanlar. Onlar toplumdan yılmış iyi insanlar. Bir grup elitistin görünüşte mantıklı ve inandırıcı (aslında gerçekten de ahlaki) söylemleri ile uyuşturulup kendilerine ait olabilecekleri bir liman bulduklarını sanıyorlar. Çok yazık.

Dünyayı yönetmek ne kadar önemli yahu. Belki 10,000 yıldır bir grup cemaat dünyayı bir şekilde yönetmeye çalışıyor. Yıllarla, asırlarla şekil, yöntem, içerik değiştiriyor. Hatta bölünüp çoğalıyor. Ama sonunda olacak olan Aldous Huxley'in Cesur Yeni Dünya'sından farklı olmayacak ki.

Peki bunlara alet olan insanlar, yani bu "iyi niyetli, barışçı!!!" yayınları yapanlar. Nedir bunların motivasyonu; güç mü, para mı, saygınlık mı, anarşist ancak egemen olmak isteği mi, ego mu, korku mu, umursamazlık mı? Yoksa yitirilen inançlarının harcını oluşturduğu ciddi bir toplumsal nefret mi? Ne bilemiyorum, ama kesinlikle iyi insanlar gibi gelmiyorlar bana.

Profesyonel muhalifler üzerlerinde fiyat etiketleri olmayan pahalı mücevherler gibidir. Ne kadar çok parlarlarsa, ne kadar çok insanın ilgisini çekerlerse talepleri ve fiyatları o kadar yüksek olur. Kimin boynunu süsleyecekleri ise parayı verenle ilgilidir; karsısının mı, metresinin mi...

Ama hayata dair en temel düşüncem değişmiyor aslında: Sağlık olduğu sürece insan kendini bir şekilde mutlu edebilir, yöntemler bol, akıl olduktan sonra...


Geri Dön ----- Mesaj Gönder