Sıcak günlerin eşiğinde
Soğuk kalpler peşinde
Issız geceler yaşanıyor

İsteksiz değil ama çaresiz
Mutsuz değil ama hüzünlü
Hakim renk gri

Ne kadar üzülüyor insan değil mi yaşanacak bir hayatı varken ve bu hayatı nasıl yaşamayı istediğini biliyorken saçma sapan bir fare yarışındayız (bu Amerikalıların icat ettiği Rat Race teriminden nefret ediyorum ama maalesef en iyi de o tanımlıyor durumu).

Ne sevgisini insan gibi yaşayabiliyor ve sevdiğine insan gibi sarılabiliyor. Ne sevdiği ortamları yaratabiliyor, ne sevdiği ortamlarda bulunabiliyor. Sıcaklık yok en kötüsü. Herşey, heryer soğuk. Hüzünlü bir gülümseme geliyor en fazla elinde insanın.

"Bu toplumdan da onun değer yargılarından da aptallığından da nefret etmemek için tutan ne var seni" derseniz, "o toplumda yaşamak zorunda kalan çok sevidiğim birkaç insan" derim. Sadece birkaç güzel insan.

O kadar değersiz ki yaptıklarımız
Ve o kadar akılsızca koşuyoruz ki hiçliğin peşinde
Hiç olmayı bile beceremeyecek kadar aptalız hepimiz

Bir sarılışa, geçtim onu bir bakışa bir ömür bekleyen aşıkları o kadar iyi anlıyorum ki. Bir saç teline ömür veren, bir ayrılığa kahrolup veremden ölen aşıkları. Çaresizdiler onlar sadece çaresiz. Tıpkı bizim gibi. Tek fark sosyal güdülenme afyonu bizim bu çaresizliği görmemize engel oluyor.

Aslında çaresizliğimizi görsek bir umut var ondan kurtulmak için ama göremeyince nasıl kurtulacaksın ki? Tek çare aşk belki ama onu da şehvete kurban edincene kalacak ki bizi kurtaracak.

Bu sefer kötü birşeyler yazmayayım dedim ama bunları döktü ellerim kalbimde size doğru. "Tek şansımız aşk, onlara söyle bunu" demeyi de ihmal etmedi bu arada. Belki bir de iletişim ve kalbini güvenle açmaktır. Ne bileyim ben...

Neyse bu kadar yeter...


Geri Dön ----- Mesaj Gönder