Hava biraz puslu bugün. Yangın ise Marmaris tarafından işliyor hala. Ama şimdi biraz daha adına benziyorsun. Gök nerede başlıyor, deniz nerede , ova nerede belli değil.

Yanımda iki kitap var; Balıkçı'dan "Arşipel", Azra Erhat'tan "Mektuplarıyla Halikarnas Balıkçısı". Okumak için degil haaa! Sadece onları da yanımda getireyim istedim. Hepsi bu...

Yanımda birkaç sayfa da şiir var. Onları da getirdim, bir de burada okuyayım, bir de burada kana kana içeyim, tadına varayım bir de burada içim içime sığmasın sevineyim diye.

Bir kahve içtim, sonra bir tane daha. Tadı kötüydü ama ne lezzetli geldi, sana bakarken. Koylarına, yemyeşil tepelerine bakarken. Ya şu rüzgara ne demeli. Biliyorum yangın için kötü ama savurup aldı üstümdeki tozu toprağı. Tertemiz oldum, arındım. Nefes alışım bile değişti. Ciğerlerim körük gibi çekiyor mis gibi çam kokularını, toprak kokularını.

Uykusuz ve rahatsız bir yolculuğa, yorgun başlayacak olan bir haftaya, herşeye, herşeye değer. Burada geçirdiğim topu topu iki saat, ama ömür gibi uzun ve çınarlar gibi huzurlu iki saat. Şimdi kalkıp Gökova'nın ovasına kadar yürüyeceğim. Güneş tepemde, şiir içimde, sen kalbimde...

MERHABA

Şu anda Gökova'dasın
Yani ben Gökova'dayım
Sen benim içimdesin
Gözlerim gözlerin olsun
Sözlerim şiirin olsun

Ya sorular, sorgular, tereddütler
Ya öyle değilse'ler
Hepsi önemsiz artık
Hepsi ağırlıksız, hepsi boş
Gökova'dayım
Gökova'dayım ve aşığım
Hem Gökova'ya, hem sana

Niye korkuyorum ki yine kırılacağım diye
İlk defa mı karşılıksız seveceğim
İlk defa mı uykusuz gecelerim oldu ki
Ama şimdi herşey çok açık
Önümdeki Gökova gibi berrak
İlk defa bu kadar çok düşündüm birisini
Ve ilk defa bu kadar çok sevindim
Aşk diye birşey var diye

Ahhh Gökova
Cancağızım, dert ortağım
Geldim kollarına
Kollarında avunmaya
Kollarında sevilmeye
Kollarında dinlenmeye
O kollarımda değilken
O'nun yerine sen kucakla beni diye

Hey heeeeeyyy !
Merhaba Gökova
Merhaba Balıkçı
Merhaba Arşipel
Merhaba
Sevgilim

Geri Dön ----- Mesaj Gönder