Duruşlar; durumların, duyguların sesleri


Beden dili belki de en etkilisi tüm dillerin, yazısız romanlar gibi...


Söylenemez olsa bile kelimeler, beden dili konuşur sürekli, yazılamaz olsa bile cümleler, beden cümlelerini oluşturmaya devam eder.

Korkar ve titremeye başlar, ten sararır. Sevinir ve kıpırdanmaya başlar, yerinde duramaz. Öfkelenir ve hemen gerilir, damarlarını fırlatmak istercesine. Yalnız hissetti mi, büzülür, kendi içine çöker.

Beden hep yerle bir olmak ister ama hep korkar ve sıçrayışlarla uzaklaşır oradan. Sanki ölümü özler de bir türlü göze alamaz gibi. Uçup tanrısal sonsuzluğa çıkmak için sürekli olarak yükselmeye çalışır, fakat hiç vazgeçemez yerden. Ölümden, bilinmez ama merak uyandıran ölümden.

Yer soğuk
    Yer ıslak
        Yer korkutucu
            Yer ölüm gibi karanlık
                Uçmak istiyorum
            Ama ya huzurluysa gerçekten
        Ya bilinmez daha tanrısalsa
    Ya korkular gereksizse
Ya ben toprağa aitsem

Peki aşkı nasıl anlatır beden? Kendine sarılır kimi zaman, kimi zaman gökyüzüne savrulur gücü sonsuz bacaklarla, ama en çok da bir kenara büzülüp oturur kalır. Hele de yalnızlıksa aşkın sonu: Her aşkın içinde bir sıçrayış, her aşkın içinde bir kapanış, her aşkın içinde bir çöküş var.

Her aşkın içinde hayattaki tüm hareketler var.

Her aşk, hayatın tümünü kapsıyor, ölüm de dahil. Her aşk hayatın tümünü kapsıyor, yaratım da dahil.

Peki ya Aspendos'ta 40 derece sıcakta, güneşin altında bir taşın üstüne kurulmuş ta bekleyen kertenkele ne yapıyor? Güneşi çekiyor içine. Sonsuz gökyüzünde, başı sonu belli bir alışveriş yapıyor. Başı güneş -ulaşmak istediği nokta tüm sanatçıların ve aşıkların-, sonu toprak, -bitim gibi görünse de sonsuzlukta saklayacak olan tüm sanatları ve aşkları-.

Kertenkele sadece bir kısa devre yapıyor. Sonlu enerjiden, sonsuz yokoluşa. Farkında bile değil, yaratılışı özetlediğinin.

Evet, aslında toprak sonsuzluk, güneşse bitimli. Belki de bu sebeple insan hep sarılıp kucaklamak istiyor toprağı, belki de bu sebeple yükselmeye çalışsa da dans eden bedenler gerçek huzuru ancak yerde yansıtabiliyorlar.

Toprak ana senden korkuyorum
Toprak ana seni özlüyorum
Sen ki tüm korkularımı barındıran
Sen ki içimde sonsuz meraklar uyandıran


Geri Dön ----- Mesaj Gönder