“Oy oy oy bu Vagabond ne içtiyse bana da ondan verin” diyenler olmasın diye hemen belirteyim orta şekerli kahve içtim.

Şimdi hayallere dair düşünüyordum ki aklıma hayallerin gerçekleşmesinin ne kadar hayal kırıklığı üreten şeyler olduğu takıldı.

Misal “Aaah, ben şu güzel kızla sevgili olsam da bir ömür mutlu olsak” diye bir hayal kurdun mu, hopppaaaa kapında mutsuzluk. Mutsuzluk zira AN’ı yakaladığın anda durdurup onu uzatmaya çalışıyorsun, yaptığın bu. Fazla uzamaz o AN, kopar sonunda, yani mutsuzluk garanti.

Yani “çok param olsun”, “güzel gözlü, tatlı huylu sevgilim olsun”, “şöyle bir mevkiim olsun”, “böyle bir evim olsun” türü hayaller sahip olma anından itibaren mutsuzluğa gebedir zira AN’ı esir etmek kimsenin harcı değildir.

Bazen akşamları yatarken “bakalım ölmeden yarına çıkacak mıyım, çıkarsam süper, hava çok güzel çünkü” diye düşündüğüm bile olur. Ya da “yarın bisiklete binmek imkanım olursa çok güzel olacak, şu yağmur azalsa biraz ne iyi olacak” diye.

Hayalleri de ikiye ayırmak lazım geliyor tabi. Kavuşma içeren hayaller (yani amaçlı hayaller), sadece duyguların aforizmalarından oluşan amaçsız hayaller.

Amaçlı hayaller de 2’ye ayrılır; bağımsız amaçlı hayaller (şu matematik formülünü bir çözsem) , bileşik amaçlı hayaller (şu matematik formülünü bir çözsem de bunu kullanarak şu fizik formülünü çözsem)

Benim sonlu olsun dediklerim işte bu amaçlı hayaller. AN’ı bozmaya ve uzatmaya çalışan amaçlı hayaller. Bunların sahip olma AN’ı mutluluğunu takiben sonuçları ile birlikte yokolup gitmeleri daha iyi gibi geliyor bana.

İstemeden daha fazla şeye sahip olacağımıza inanıyorum. Öte yandan hayal kurmadan çok fazla AN’ımızı boşa geçireceğimize de inanıyorum.

İnsan hayal dünyasından çıktığı zaman zaten ihtirasla ve açgözlülükle dolduruyor bunun yerini.Zira sahip olunan hayaller sonuçta AN’ı uzatamadığı, hayatın tamamına yayılamadığı için hemen bir tatminsizlik, mutsuzluk ve yeni ihtiraslara bırakıyor yerini ve bu bir kısır döngü olarak devam ediyor.

Yani benim kendime dair düşüncem şu;
-fazla birşey isteme, bir şeye sahip olursan da AN’ın keyfini çıkart
-kurabildiğin her AN’da hayal kur,
-yapabildiğin her AN’da tembellik yap (bol hareket etmeyi de ihmal etme ama)

Toplumda yaşamak için vahşi olmak gerekir” diyenlere de söyleyeceğim “hade oradan len”.

Bol ve güzel hayallerle dolu gündüzler ve geceler olsun…

 


Geri Dön ----- Mesaj Gönder