İnsan açgüzlülüğü diyordum ya, işte bu çok masum şekillerde de doğayı mahvedebiliyor. Yani hiç umulmayan şekillerde ve son derece masumane insanlar üzerinden -ki aralarında tanıyıp sevdiğim insanlar da var-.

Bakınız kite-surf furyası. Şimdi o güzelim Gökova’nın yağmalanması için ne güzel bir bahane olacak.Yani şimdi bana “haydi canım oradan” diyeceksiniz ama ben de şunu diyeceğim “evet canım maalesef yine haklı çıkacağım ve 5 seneye otellerden, tesislerden o canım Gökova’yı tanıyamayacaksınız bile”

Her TV kanalında bundan bahsedilmese umursamazdım, ama görünen o ki Gökova’nın biletini kesmek için bahaneyi son derece masumane ve iyi niyetli olarak bu sporu yapıp tanıtan arkadaşlara borçlu olacağız, hatta belki onların haberi bile olmadan.

Ben bile bana ilk anlattıklarında, “uf ne güzel spormuş bu, ben de yapsam mutlu olurdum valla” demiştim. Ama şimdi sezgi antenlerim bu sporun güzel bir bahane olarak Gökova -kalkınmasının- temelini oluşturacağını hissediyor.

===============================================

-Aaaa ne güzel bak dostum, yayacağız bu enfes sporu, hem bunu yapıp hem de para kazanacağız.
-Hobisinden para kazanan insan, yok gerçekten bunun ötesi kardesin, ehi ehi ehi.
-İnsanlar niye bizim gibi doğa ile içiçe olmuyor anlamıyorum dostum, di mi ama bak ne güzel doğal işler yapıyoruz
-Evet abi yayalım bunu herkes yapsın, biz de para kazanalım değil mi?
-Hehehehe evet tabi yahu.

Vicdan simgesi dış ses: “Evet doğaya dönük birşey yapıyorsun ve sadece kendi kafana göre, kendi hobilerine göre takılmak istiyorsun ve bunu yaparken ‘o doğaya nasıl etki ederim, insanların buraya akın etmesini sağlarsam ne olur’ diye hiç düşünmüyorsun. Dikkat et yapacağın şey doğayı mahvedecek sonuçlar üretecek”

-Ne oldu abi, suskunlaştın?
-Yok birşey, ‘çok olumlu gelişmeler olacak’ diye düşünüyordum

===============================================

Gelişme, gelişme, gelişme, kalkınma, kalkınma, kalkınma, tüketim, tüketim, tüketim. Üfff yoruluyorum düşünmekten bunları yahu. Siz bunların peşinden koşmaktan yorulmadınız mı yahu?

Koşmayın, durun biraz. Konserler, eğlenceler, sosyal aktiviteler. Durun biraz, ruhunuzu dinleyin, AN’ınızı farkedin, durun biraz. Ölüm sizi durdurmadan önce durun biraz.

Neyse. Bir an önce Gökova’yı görün arkadaşlar, son şanslarınız…