Tecavüze uğrayanın suçu yoktur ama yine de kendini kirlenmiş hisseder, hatta daha kötüsü bunu hakedecek davranışlarda bulunduğunu düşünerek kendisini suçlar.

Toplum da sürekli tecavüz tehdidi altında olduğu, hatta tecavüze maruz kaldığı için tecavüze uğrayanın kendisinde suç bulması için bahaneler üretip neredeyse tecavüzü ve tecavüzcüyü haklı çıkaracak davranışlar sergiler.

Kötü işyerlerinde -hatta nispeten iyi ama hırs dolu işyerlerinde- çalışanlar da tecavüze uğramış gibi hissedebiliyor benzer şekilde.

Onlar da hırsları, çaresizlikleri, zavallılıkları yüzünden bu işyerlerinde kısılıp kaldıkları, girdikleri taksitler yüzünden kendi açgözlülüklerinden bu tecavüze uğradıklarını düşünürler.

Aslında tecavüze uğramamızın temelinde yatan sebep toplum olmadan varolamayacak canlılar olmamız. İnsanlığın yokolmasını ve bugüne kadar gelmesini sağlayan en önemli unsur olan sosyal yaşam aynı zamanda onun doğal becerilerini de kaybetmesini sağlayan en önemli unsur olmuştur. İnsanlar kendi başlarına hayatta kalma becerilerini kaybetmişlerdir.

Peki değiştirmemizin çok zor olduğu gerçekleri bırakıp da değiştirebileceğimiz neler olduğuna neden bakmıyoruz?

İşyerlerinde tecavüze uğruyoruz, sokaklarda, tatil yörelerinde tecavüze uğruyoruz. Ne yapacağız, topluca intihar mı edeceğiz, yoksa biz de birilerini bulup onlara mı tecavüz edeceğiz?

Bence yapabileceğimiz en önemli şey yaşadığımız, çalıştığımız ortama güzellik ve iyilik vermeye çalışmak olmalı.

1) Hani bazı çok enerjik ve neşeli şirket çalışanları vardır, sürekli olarak bir organizasyon yaparlar, sürekli bir kurslar bulup herkesi davet ederler ya, işte o insanları desteklemeliyiz en başta.

2) Kendimiz insanlara, yaşantımızı güzelleştirerek örnek olmalı ve yaşadığımız deneyimlerimizi onlara aktarmalıyız. İnsanlar birşeyin olabildiğini gördüklerini onu kendileri de denemek isteyebilirler.

3) Ayrıca bir de belki tüketim bağımlılığımızdan, toplumsal kıskançlıkla üstümüze bulaşan sahiplenme ve sahip olma ihtiraslarından biraz arınmalı ve insanlara daha pozitif enerji yansıtmalıyız.

Haaa bunları yaptığınız halde tecavüzün acısını içinizden atamıyorsanız ve öfkeden kuduracak gibi oluyorsanız ne yapılır bilemiyorum fazla.

Geçmiş ölü adamdır, ondan bir fayda gelmez, ne kadar acı olsa da yaşadıklarınız unutmaya çalışın diyebilirim

Gelecek doğmamış çocuktur size birşey veremez zira o size muhtaçtır, ona bel bağlayıp tüketime, ihtiraslara kapılmayın diyebilirim.

Gününüzü bile değil, AN’ınızı mahvetmeyin zira daha değerli birşeyiniz yok elinizde diyebilirim.

Ama en önemlisi yalnız değilsiniz, hepimize tecavüz ediyorlar, birbirimizin içindeki kötülükleri görmeyi bırakıp hepimiz birbirimizin içindeki güzellikleri görmeye çalışalım derim.

Ben şu hiç tanımadığım sanal insanlardan oluşan ortamda bile o kadar çok güzellik, iyilik gördüm ve görüyorum ki hala hepimiz için güzellik ve iyilik dolu bu yaşam beni çok mutlu ediyor.


Geri Dön ----- Mesaj Gönder