Ne kadar güzel anılarım var, aklıma geldikçe çok çok mutlu oluyorum. Ama o anlardaki durumdan değil de bugün yüzümü gülümsetmesinden mutlu oluyorum.

Bir daha asla lisede okumak istemem oysa o kadar çok eğleniyordum ki.

Bir daha üniversitede olmak istemem oysa o kadar özgür ve eğlenceli bir hayatım vardı ki.

Bir daha asla anılarımdaki kadınlarla o ağaçların altında olup o aynı romantizmi yaşamak istemem. Oysa o anlarda sevgilim kalbimin çarpmasının sesini duyacak diye ne korkardım.

Bir daha asla kaldığım şehirlerdeki aynı barlarda sabahlamayı istemem. Oysa içki ve dansın bir insanı nasıl eğlendirebileceğini ve nasıl her anının kahkahalarla dolu olabileceğini hemen her gece deneyimlerken ne kadar mutluydum.

Ama bu hissettiklerim yansımaları bugün için bile eğlenceli, ondan hep gülümseyerek mutlu olurum.

Öte yandan geçmiş ölü biridir bence. Ölü birinden beni yeniden mutlu etmesini nasıl isterim? Ölü biriyle nasıl hayatımı geçiririm?

Yine öte yandan gelecek ise doğmamış bir çocuktur. Daha nasıl bir çocuk olacağını bilmeden hatta olup olmayacağını bile bilmeden mutluluğumu nasıl ona ciro ederim?

Elimde sadece bugün ve bu AN var, yanımda, elimi tutuyor, bana şarkılar söylüyor, benimle sarhoş oluyor, benimle sevişiyor, beni mutlu -veya mutsuz- ediyor, yaşadığımı ve bu muhteşem mucizeye tanık olduğumu gösteriyor. Her AN, her AN.

Ölülerden medet ummayı bırakmak, doğmamışlara hiç bulaşmamak en iyisi.

Yarın yok ki.. (dünün de artık olmadığı gibi)


Geri Dön ----- Mesaj Gönder