Herkesin hayata dair ne kadar çok inancı, varsayımı, teorisi, planı, hayali var böyle. Yani bunları düşünmekle uğraşmak yerine sadece yaşasak ya. Yok yani teorin olsun yine olsun da benim pratiğime karışma. Tamam anlıyorum haklı olduğunu anlamak için kendi zihninin saçmalıklarını herkese uygulamak istiyorsun ama herkes salak olunca sen en fazla salak padişahı olursun, bu mudur yani tüm arzun?

Canım istediği zaman istediği şeyleri yapmak her zaman mümkün olmaz elbette, ama canımın isteklerini azaltabildiğim zekaya ve tokluğa sahip olduğum sürece aslında her zaman canımın istediği şeyi yaparım.

Karpuzun göbeğini yer gerisini külliyet atarım. Kahveyi böyle höpürdete höpürdete içerim, dalından toplayıp yeşil kabuğunu kemirmem. İstersem hiç evden çıkmadan  haftalar geçiririm, istersem hiç eve girmeden aylar geçiririm. Ayrıca kim ne yaparsa yapsın, sonunda bana da dokunur mu diye şöyle bir yan gözle bakarım, ama öte yandan umurumda bile olmaz.

Tamam bir sürü hayat bana çok korkunç acınacak gibi gelir, ama bir çok hayat da bana nirvana gibi gelir. Yani mutsuz olarak gördüklerim ve tabi sevdiklerim varsa sorgulamasına, varsa başka yollar bulmasına şöyle hafifçe omuz atarım, ama yaşamak isteği veya yaşayabileceği ancak o kadarsa da karışmam.

Eh ama insanlar bize karışıyor bu çok kötü. Eh sen de toplumsal bağımlılıkları olan birisin, elbette karışacaklar, istemediğin şeylere zorlayacaklar. Bunda garip olan birşey yok. (Diğer alternatif bir armut ağacının altında güzelce bir armutun altında sabırlı bir pişip düşme bekleyişi olmaz mı?)

Yani çöpünü biri topluyorsa sana müdahale eder, o çöpü toplatan müdahale eder, o çöpe attıklarını satın aldığın müdahale eder, o aldıklarını üreten müdahale eder. Bundan kaçmayı hayal edip nasıl mutlu olabilir ki insan? Issız ada hayali kurup adada gerçekten kalırsan ikinci gün kurtulmak için gemileri gözlemek olur sonun yani.

İnsanlık gelişsinmiş, hahahahaha. Hakketten istediğiniz bu yani, insanlığın gelişmesi. Hahahahaha… Yani insanlık gelişince sen de insan olduğun için doğal olarak daha özgürlükçü, daha adil ve daha güzel bir dünyada yaşayacaksın. Valla buna da inanan vardır elbette saygı duymak lazım ama bana komik gelmesine de saygı duyulmasını talep ediyorum efendim. Zira bence külliyen bir komedi böyle bir hayalin olması bile.

İnsanlara, sevdiklerimiz ve iletişim içinde olduğumuz dar bir çevre dışında onları güzele, iyiye yöneltecek birşey söyleyip de bunu sağlayabileceğimize dair en ufak bir inancım yok. Ama insanlarla empati kurup, kendi düşüncelerimizi onlarla paylaşmanın ve onların da bu düşüncelere saygı duymalarını, en azından artık düşüncelerimizi hissettikleri icin onlardan korku duymamalarını ve rahatsız olmadıkları için de daha az tepki vermelerini “belki” sağlayabiliriz.

Yine de bence yapabileceğimiz en büyük iyiliği, -başta kendimize ve tüm sevdiklerimize-

-AN’ı hissedip mutlu olmaya çalışmak,
-vicdanımızı merhametle yoğurup üzerine biraz da tedbir otu ilave edip leziz bir tat haline getirmek
-tüm bunlardan bizi saptırmasın diye sağlığımızı korumak
-ve herşeye rağmen 1 kişi de olsa 100 kişi de olsa, hayvan da olsa hatta sevebilmek

başarısını gösterek yapabiliriz.

Şu fotoğraflara baktığımda aslında ne görüyorum biliyor musunuz dostlar; insanın tüm toplumsal oluşumlara rağmen nasıl da özgür olabileceğini görüyorum. ==> http://www.facebook.com/pages/ballerina-project/22455674948?sk=photos

Yani sonuçta bunlar kurgulanarak çekilmiş, profesyonel fotograflar. Balerinler de profesyonel dansçılar ve belki de bu projede yer alabilmek için en yakın arkadaşlarına kazık atacak kadar egosu yüksek insanlar hatta. Ne önemi var? Oysa ortaya çıkan fotograflar bize tamamen durumdan izole kendine has duruşuyla bir insanı hem de sanatla çevrelenmiş bir insanı gösteriyor.

Ama bu insan o kadar görünmez ki aslında içinde bulunduğu mekanda, yani “topluma teğet geçme” hakkında bir fotoğraf ödevi verilse bu fotoğraflardan 5 tane satın alıp dosyama koysam garanti tam not alırım.

Şimdi düşündüm de “diğerlerine” karışmak da eğlenceli ama öte yandan haaa. Yok onu giyme seni kısa gösteriyor bunu giy, yok onu içme bak yeşil çayın 739 tane faydası var bunu iç.

Valla benim de çok hoşuma gider ne yalan söyleyeyim. Ama hoşuma gidiyor diye doğru olduğuna da inanmam içimden içimden. Yardım istenmediği sürece karışmamak lazım.

Ayrıca yediğimde bir daha hiç hasta olmayacağımı bile bilsem karpuzun kabuğunu yemem arkadaş.

 


Geri Dön ----- Mesaj Gönder