Yahu ne sıcak bu böyle, enerjimi aldı gitti (aslında abartıyorum ama eve girdiğimde fırının kapağını açık unutmuşum gibi hissettim kendimi ki evde bi fırın yok).

Güneş bizi vareden enerjiyi verdiği gibi enerjimizi almayı da biliyor gerektiği zaman.

Aslında ilginç gerçekten, yani bitkiler güneşin enerjisini yaşam enerjisi haline getiriyorlar. Petrol dediğimiz şey bile aslında yoğunlaşmış güneş enerjisi. O enerji bir şekilde herşeye transfer oluyor. Neyse.

Şimdi birkaç gün peşpeşe oldu diye bu sıcaklar sevgili güneşimiz mi suçlu oldu, hayır elbette. Hele de dört mevsimi makul sıcaklıklarda yaşama şansına erişen insanlar olarak aksine çok da şanslıyız. Arada bu sıcaklar da olacak ki güzel havalara sahip olduğumuzda kıymetini bilelim.

Aslında şimdi farkettim insanların birbiri ile olan ilişkilerinde de benzer enerji transferi oluyor. Yani bazı insanlar size çok dengeli ve sevgi dolu bir enerji veriyorlar ve bunu öyle güzel yapıyorlar ki ne sizi yakıyorlar, ne üşütüyorlar. Ne aç bırakıyorlar, ne de tıkabasa doyurup şişmanlatıyorlar. Bazen de size öyle soğuklar yolluyorlar ki hemen anlıyorsunuz hatanızı ve yeniden baharı getirmek için uğraşıyorsunuz. Bazen sizi ateşleriyle öyle yakıyorlar ki hem içiniz coşuyor hem de “kurtar beni sonbahar” diye aklınızdan geçiriyorsunuz.

Bir de enerjisiz insanlar var, ay gibiler onlar. Işıkları hakikatten etkiliyor sizi. Çekim güçlerindeki değişiklikten de etkileniyorsunuz zaman zaman. Ama size yaşam enerjisi vermiyorlar, sadece güzel bir görüntüden ibaretler.

Dört mevsimi yaşayacak insanlar oldukça etrafınızda yaşam daha keyifli.

Nereden nereye yazdım şöyle bakınca. Bu sıcaklar düşünsel zaafa koydu beni, konu bütünlüğü filan hak getire. Konuyu bile pas geçmişiz.

Konumuzda geçen Tayland ve Küba ise aslında bir tembel için ideal bezginlik yerleri olabilir. Bünye 1 senede alışır sıcağa zaten. Thaice zor, İspanyolca’ya ağırlık verelim madem. Sıcak mıcak, havasına katlanırız, insanları ise bence daha sıcak kanlı ve enerji dolu.

Burada üzülüyorum insanlar enerjilerini gereksiz düşüncelere ve nefret gibi gereksiz duygulara harcıyorlar diye.

Hayat o kadar karmaşık değil ki, yarın yok ki…

 


Geri Dön ----- Mesaj Gönder