Ne güzel söylemiş Sait Faik içindekiler çıkmaya çalıştığında ama çıkacak tek yol kalemsizlik ve kağıtsızlıktan tıkanınca “yazmasaydım ölecektim”

Bu geceyi Burgazada’da Sait Faik’e komşu geçirince rutubetin etkisiyle bir de uyku olmayınca, hele de pili bitmemiş bir notebook bulunca ben de şımarıklık edip yazayım dedim.

Ne yazacağım umurumda bile değil. Onun yazdığı yerle benim yazdığım yerin arası 600-700 mt. Onun hissettikleri ve anlattıkları ile benim hissettiklerim ama anlatamadıklarım da aynı. Paralel evren diye birşey varsa, eh zaman da biraz kaydıysa arada, şu anda o kalemiyle ben de bu pili bitmeye yüz tutmuş notebook ile birşeyler yazıyoruz ya o bana yeter. (pil konusu da şu, adaptoru yok bu aletin, ya da ben bulamadım).

Ada ne kadar sessiz bu arada, demin köpekler havlıyordu onlar bile ses etmiyor artık, sadece arada geçen tek tük teknelerin sesi. Hani derler ya “şu an ölsem yüzümde bir gülümseme ile ölürüm”, işte öyle AN şimdi.

Şehire selamlar, Sait Faik’e ise şu AN’da verebileceğim tüm sevgiyi gönderdim gitti.

Bakalım yarın var mı?

İyi geceler

 


Geri Dön ----- Mesaj Gönder