Şimdi bile pek bozulmadı ama yıllar yıllar önce Priene çok daha ıssız ve keyifliydi.

İlk gidişim bugün gibi aklımda. Halikarnas Balıkçısı’nın manevi oğlu olarak gördüğü Şadan Gökovalı, elinde Prometheus’un tanrılardan ateşi kaçırmak için kullandığı bir narteksi yakıp, tüm gezi boyunca da elinden bırakmadan o yanan narteksle gezdirmişti bize bu güzel şehri, sakin bir güneşin altında.

Fonksiyonel urbanizmin kurucusu olduğunu söylediği Hippodamus’un kurduğu ızgara düzeni (grid diyorlarmış) ve bu düzenin modern kentlerdeki uygulamalarını anlatmıştı da anlatmıştı güzel güzel. Kimin evi neredeymiş o bile belliymiş. Ege güneşi ve Balıkçı bir güzel aydınlatmıştı Şadan Hoca’yı besbelli.

Sonra Priene’ye bu kez tek başıma gittim, bomboştu, rüzgar bile yoktu koca tepede. İnsanın kulakları çınlıyordu sessizlikten. Bizim meşhur “varoluşu özetleyen kertenkeleler*” vardı taşların üzerinde. Güneş nasıl kavuruyordu ortalığı, insanın tüm vücudu uyuşuyordu.

İşte tüm o sıcağa rağmen o bomboş şehir, tamamen sadece o AN için de olsa bana ait şehir, tüm güzelliği ile beni çok mutlu etmişti.

Sıcaklar ne zaman böyle zorlayıcı olumlu düşünce olarak aklıma gelen bu sevimli şehiri çok seviyorum yahu.

Aslında bugün bile çok kalabalık değildir Priene, orası mutluluk veren bir yer, görmeyenlere öneririm gitmelerini.

Gezmeyi, gezerken AN’ın içinde kaybolmak ne güzel. Hatta bakın farkedilen AN’dan anılar çıkıyor ve onlar da çok mutlu ediyor insanı.

Eh bu kadar Ege’de gezip Balıkçı’ya bir “Merhaba” dememek olmaz.

Merhaba, merhaba…

———————————————————————————

*Yıllar önce yine böyle gezerken sağda solda, Aspendos’a uğradım. Bir bilge kertenkele vardı koca bir taşın üstünde hiç harekete etmeden duran, onun için aşağıdaki satırları yazmıştım

Peki ya Aspendos’ta 40 derece sıcakta, güneşin altında bir taşın üstüne kurulmuş ta bekleyen kertenkele ne yapıyor? Güneşi çekiyor içine. Sonsuz gökyüzünde, başı sonu belli bir alışveriş yapıyor. Başı güneş -ulaşmak istediği nokta tüm sanatçıların ve aşıkların-, sonu toprak, -bitim gibi görünse de sonsuzlukta saklayacak olan tüm sanatları ve aşkları-.

Kertenkele sadece bir kısa devre yapıyor. Sonlu enerjiden, sonsuz yokoluşa. Farkında bile değil, yaratılışı özetlediğinin.

 


Geri Dön ----- Mesaj Gönder