Aşk serbest, ama dikkat edin seks demiyorum aşk serbest. Erkekler kadınların evinde misafir gibi kalıyorlar ve sabah olunca kendi evlerine dönüyorlar.

Bir kadın istediği erkekle beraber olabiliyor. Bir erkek de hoşuna giden gönlünün konduğu kadına kur yapabiliyor. Kıskançlığın açgözlülüğü yok. Tek eşlilik de ayıplanan birşey değil ancak yine de sabah adam kendi annesinin evine dönüyor :-)

Çocuklar annenin evinde yaşıyor. Kadınlar sadece sevdikleri erkekle birlikte oluyorlar ve isterlerse çok eşli de oluyorlar. Baba ve koca kelimeleri yok lugatlerinde.

Herşeyi geç, anaerkiller bir kere. Temel önemli kararları kadınlar alıyor ve ekonomiyi onlar kontrol ediyorlar.

Doğaya çok saygılı insanlar. Ve “modern” dünya tarafından “ilkel” olarak adlandırılıyorlar ki bu bile benim bu insanları sevmem için yeterli. Yani bu insanları sevmeyeyim de ne yapayım ben?

Hep inanmışımdır, büyük devletler, büyük organizasyonlar işe yaramaz. Big Brother’e doğru gidiyoruz ama mutluluk için çözüm küçük ve geçirgen yerel toplumlarda. Geçirgen yani isteyen yaşamak istediği toplumu seçecek, isterse istediği zaman değiştirecek. En temel 2 kural olacak, doğaya ve tüm canlılara saygılı ol, doğaya ilave olarak tüm insanlara saygılı ol.

PS: Açgözlü Çinliler kabile arazilerine giriş için turnike koymuşlar, “bunu da paraya çevirelim” diye ve 5 $ alıyorlarmış. Ayrica büyük bir turizm ve seks endüstrisi oluşturmaya başlamışlar bu güzel insanların bölgelerinde. Yahu sen bu kadar büyük bir Çin medeniyetinin torunu ol ve bu kadar doymak bilmez insanlara dönüş, bu da ayrı mevzu.