Sonlandıramadıklarımız sahip olduklarımızı algılamamızı engelliyor. Sonraki yaşama bağlanıp şimdikini kaçırmak gibi.

İnsanlar ellerindekini farkedip yani aslında sahip olup aynı zamanda da elindeki eksilmeden sunabilecekleri tek şeyin sevgi olduğunu ve aslında tüm güzellikleri de bu dünyada yaşayabileceklerini anladıklarında kimse otorite, açgözlülük ve türün devamı ile ilgilenmez. Egemen erk ise buna izin vermez.

Erke karşı yapılan mücadeleler bile aslında ona hizmet eder, sosyolojik dengelerin korunmasına imkan sağlar. Kaosu önler. Nefret ve suni üretilmiş acçgözlülük ise bu sistemlerin çekim enerjilerini oluşturup sistemi bir arada tutmaya yarar.

Sevgi ise kaotik olduğu için her zaman bir tehdittir. Dengeleri bozar. Sevgiye karşı savaş ise erkin her türlü baskısı ile öncelikle hazların ve sahip olunanların insanların elinden alınması ile başlar. Erk inanır ki insanın herşeyini (gerekirse hayatı da dahil) elinden alırsa sevgi yok olur. Bu büyük bir yanılgıdır bence.


Elimizdekilerin kıymetini anlayacağımız günler çok yakın. Çünkü yakında elimizde sevgiden başka birşey kalmayacak. Erk elimizdeki herşeyi alacak ve o zaman sadece sevgimiz kalacak ve onu elimizden almak için de bizi öldürmeleri gerekecek.

İnsansılar, insancılları yok etmek istiyor ki ancak böyle kendi insansı yalanları ile yaşama ve sisteme köle olma durumlarını sorunsuzca sürdürebilsinler. Yok edecekler de belki sonunda ama bir anlığına olsa sa (sonsuz AN’lar içinde 10,000 yıl bile bir AN sayılır) sevgi varoldu ve bu varoluşu yok etmek artık imkansızdır.

Sevelim, inadına sevelim. Nefret ise insansıya dönüştürür bizi, insansı olmaktan nefret edelim istersek ama hala insancıl olma şansı olan tüm insanlardan etmeyelim lütfen. Nefret kaotik değil, bağlayıcıdır ve bizi bu insansı sisteme bağlar. Tiksine biliriz, kızabiliriz ama nefreti kalbimize koymayalım.

Elimizde çok güzel birşey var sevgi, inandına sevgi. Yaşadığımız sürece de olacak. Yaşamımız bitimli ve bu da onu muhteşem heyecanlı ve coşkulu yapıyor. Ama öte yandan yaşamımız bitimsiz zira bir kez varolduk aynen sevgi gibi ve varoluşumuz gerçeğini artık hiçbirşey değiştiremez.

Önemli olan şey şu; varolduğumuz ve bunu algıladığımız şu anda artık bunun tadını çıkartalım elimizden geldiğince ve hiç unutmayalım, sahip olduklarımız için mücadele etmemiz gerekli değil, mücadele etmek bizi sevgiden uzaklaştırır ve ne kadar mücadele edersek o kadar sevgi kaybeder, o kadar nefret kazanırız. Sonunda elimizde sevgi bile kalmaz.

Yarın yok ki…



Geri Dön ----- Mesaj Gönder